top of page

Evrensel Gelir - Bölüm 3 - Teorik Arka Planı

Güncelleme tarihi: 18 Şub

BÖLÜM 3: EVRENSEL GELİRİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE TEORİK ARKA PLANI






1. TARİHSEL KÖKLER


Evrensel gelir (UBI) fikri, sanılanın aksine yalnızca modern dünyada otomasyon ve robotik gelişmelerle ortaya çıkmış bir kavram değildir. Tarihte farklı filozoflar, düşünürler ve politikacılar, toplumdaki herkesin asgari geçim kaynağına sahip olması gerektiğini savunmuştur.


  • Antik Çağdan Rönesans’a:“Ütopya” kavramının ilk örneklerinde (örneğin, Thomas More’un Utopia adlı eserinde) herkesin temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir toplumsal düzen tasviri mevcuttur. More, her ne kadar tam anlamıyla “evrensel gelir”i tarif etmemiş olsa da, kimsenin yoksulluk çekmediği bir toplum anlayışını felsefi temele oturtmuştur.

  • 16. ve 17. Yüzyıl Tartışmaları:Yoksullara yardım, hayır kurumları veya kilise destekleri üzerinden konuşulsa da “herkese koşulsuz gelir sağlamak” o dönemde radikal bir fikir olarak değerlendiriliyordu. Özellikle sanayileşme öncesi dönemde, üretkenliğin kısıtlı olması ve yaygın feodal yapı, böyle bir fikri pratikte olanaksız kılıyordu.

  • Thomas Paine ve “Citizen’s Dividend”:18. yüzyıl sonlarında ABD ve Fransa’daki devrimci hareketlerle birlikte “bireysel haklar” kavramı güçlendi. Thomas Paine, Agrarian Justice (1797) adlı eserinde, toprak mülkiyetinden kaynaklanan değer artışının toplumla paylaşılması gerektiğini savunarak “Citizen’s Dividend” fikrini geliştirdi. Bu, evrensel gelir anlayışına yakın bir görüş olarak kabul edilir.


2. FELSEFİ TEMELLER

Evrensel gelirin dayandığı felsefi argümanlar, temelde “temel haklar”, “özgürlük” ve “adalet” kavramları etrafında şekillenir.

  1. Adalet Yaklaşımı:

    • Rawlsçu Perspekif (John Rawls): Toplumsal sözleşme teorisinde, en dezavantajlı kesimi korumak için kurgulanmış bir sistem tasavvur edilir. Evrensel gelir, en yoksul kesimin de yaşam seviyesini yükseltebileceği için, Rawls’un “fırsat eşitliği” prensibiyle ilişkilendirilebilir.

    • Eşit Fırsatlar ve Temel Haklar: Gelirin koşulsuz verilmesi, “toplumsal kaynakların” asgari düzeyde paylaşımı olarak görülebilir.

  2. Özgürlük Yaklaşımı:

    • Cumhuriyetçi Özgürlük: Yurttaşların, geçim sıkıntısı korkusu olmadan özgürce karar alabilmesi gerektiğini savunur. Evrensel gelirle ekonomik bağımlılık ve baskı azalacağı için bireyler daha özgür hareket edebilir.

    • Liberteryen Görüş: Milton Friedman’ın “Negatif Gelir Vergisi” (Negative Income Tax, NIT) fikri, aslında bazı liberteryen çevrelerde “büyük bürokrasiyi” azaltma ve doğrudan nakit transferi yapma açısından çekici bulunur. Ancak, saf liberteryen görüşte “devlet müdahalesi”nin sıfıra yakın olması gerektiğinden, evrensel gelir hakkındaki düşünceler farklılaşır.

  3. Sosyalist ve Sosyal Demokrat Yaklaşım:

    • “Herkese çalışma imkânı sağlanırken aynı zamanda asgari yaşam standardı da sağlanmalı” fikri. Sosyal demokratlar, evrensel gelirin eşitlikçi bir toplumu teşvik edebileceğini, en azından yoksulluk ve sosyal dışlanmayı ortadan kaldırabileceğini ileri sürerler.

    • Ancak bazı sosyalistler, evrensel gelir yerine “üretim araçlarının ortak mülkiyeti” fikrinin daha kapsamlı bir çözüm olduğunu savunur. Kimine göre UBI, sistemi kökten değiştirmeden geçici bir pansuman görevi de görebilir.



3. MODERN EKONOMİK KURAMLARDA EVRENSEL GELİR

Günümüzde evrensel gelirin ekonomiye uyumunu farklı kuramlar farklı biçimde okur:

  1. Keynesyen Yaklaşım:

    • Talep Yaratma Etkisi: Evrensel gelir, tüketicilerin alım gücünü artırabilir. Bu da kısa vadede ekonomik büyümeyi teşvik edebilir.

    • Devletin Rolü: Keynezyen politikada kamu harcamaları ve sosyal transferler, istihdam ve büyüme için kritik görülür. Evrensel gelir, bu anlayışa uyumlu bir araç olabilir.

  2. Neo-Klasik Teori:

    • Çarpan Etkisi ve İşgücü Arzı: Eğer UBI, insanları işgücünden çekilmek yerine girişimcilik ve esnek iş modellerine yönlendirirse, verimlilik artışı da sağlayabilir.

    • Teşvik Sorunları (Moral Hazard): Bazı neo-klasik ekonomistler, koşulsuz gelirle birlikte insanların iş arama motivasyonunun azalmasından endişe duyar. Bu, literatürde hâlâ canlı bir tartışma konusudur.

  3. Post-Keynesyen / Modern Para Teorisi (MMT):

    • Bu yaklaşım, devletlerin kendi para birimlerini kontrol ettikleri sürece “mali kısıt” olmayacağını savunur. Yani devlet, gerekli parasal genişlemeyi yaparak evrensel gelir fonunu oluşturabilir.

    • Eleştiri: Fazla parasal genişleme enflasyonist baskı yaratabilir, ekonomik dengesizliklere yol açabilir. MMT savunucuları ise üretim kapasitesinin elverişli olduğu durumlarda enflasyon riskinin abartıldığını iddia eder.



4. POLİTİK AKTÖRLER VE EVRENSEL GELİR

Evrensel gelir fikri, siyasi yelpazenin farklı uçlarındaki aktörlerce farklı gerekçelerle desteklenebilmektedir:

  • Sol Partiler: Sosyal adaleti sağlayıcı, yoksulluğu azaltıcı ve emek mücadelesini güçlendirici bir araç olarak görürler.

  • Merkez ve Liberal Partiler: Mevcut refah devletini basitleştireceği, verimliliği artıracağı ve bürokrasiyi azaltacağı için ilgi duyabilirler.

  • Muhafazakâr Kanat: Aile ve topluluk temelli sosyal yardımları savunmakla birlikte, “tembelliği teşvik” kaygısıyla UBI’ye eleştirel yaklaşabilirler. Ancak, düşük idari maliyet ve basitlik gibi gerekçelerle destekleyen muhafazakârlar da vardır.

Bu çeşitlilik, evrensel gelirin tek bir siyasi ideolojiye mal edilemeyecek kadar geniş bir fikir spektrumunda tartışıldığını gösterir.



5. NEGATİF GELİR VERGİSİ (NIT) VE EVRENSEL GELİR ARASINDAKİ FARK



  • Negatif Gelir Vergisi (NIT): Milton Friedman ve diğer bazı ekonomistler tarafından ortaya atılan bu modelde, belirli bir gelir eşiğinin altında kalan bireyler, gelir vergisi ödemek yerine devletten farkı alırlar. Belli bir gelir düzeyinin üstünde olanlar ise vergi öder.

  • Evrensel Gelir (UBI): Koşulsuz olarak herkese aynı miktar ödeme yapılır. Vergi sistemiyle entegre olması şart değildir, ancak çoğu zaman finansman kaynağı vergilerden sağlanır.

  • Ana Ayrım: NIT, “ihtiyaç odaklı” bir mekanizmadır; UBI ise tam anlamıyla “evrensel ve koşulsuz”dur. NIT’de bir gelir testi söz konusu olabilirken, UBI’de gelir testi yoktur.



6. SİVİL TOPLUM, AKADEMİ VE KÜRESEL İNİSİYATİFLER

Evrensel gelir, yalnızca devletlerin değil, sivil toplum kuruluşlarının ve akademik çevrelerin de gündemindedir:

  1. Basic Income Earth Network (BIEN):

    • 1986’da kurulan, evrensel temel gelir fikrini küresel çapta tanıtmayı amaçlayan bir örgüttür. Uluslararası konferanslar düzenleyerek akademisyenleri, aktivistleri ve politika yapıcıları bir araya getirir.

  2. Sivil Toplum Girişimleri:

    • GiveDirectly gibi bazı kuruluşlar, doğrudan nakit transferi yaparak “evrensel gelir benzeri” deneyler yürütmektedir.

    • Crowdfunding Kampanyaları: Bireysel ya da yerel ölçekte evrensel geliri test etmek isteyen topluluklar, bağışlarla denemeler yapmaktadır.

  3. Akademik Çalışmalar ve Veritabanları:

    • Evrensel gelirle ilgili yayımlanan makaleler, pilot proje sonuçlarını ve uluslararası karşılaştırmaları derleyerek farklı senaryolar üzerinde matematiksel ve istatistiksel modeller oluşturur.



7. KÜRESEL UYGULAMA ÖRNEKLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI ANALİZİ

Bölüm 1’de bazı pilot projeleri kısaca ele almıştık. Aşağıda, onları biraz daha teorik çerçeveye oturtan bir karşılaştırma:

  • Finlandiya (2017-2018) / Refah Devleti Örneği:


    Güçlü sosyal devlet altyapısı olan bir ülkede deneme yapıldı. Katılımcıların ruh sağlığı ve motivasyonu üzerinde olumlu etkiler görüldü. Tam kapsamlı UBI’ye geçiş için siyasi irade eksik.

  • Kenya (GiveDirectly) / Gelişmekte Olan Ülke Örneği:


    Yoksulluk düzeyi yüksek toplumlarda “az miktarda nakit bile” büyük dönüşüm yaratabilir. Burada altyapı eksiklikleri ve kurumsal kapasite sorunları da testin bir parçası oldu.

  • Kanada (Mincome, 1970’ler) / Bölgesel Deneme Örneği:


    Tarımsal bölgede uygulanan proje, iş gücü piyasasında ciddi bir düşüş göstermedi, eğitim ve sağlıkta pozitif sonuçlar sağladı. Projenin neden yarım kaldığına dair en önemli neden, siyasal ve bütçesel kararlar olarak öne çıkıyor.

  • ABD (Stockton, California) / Şehir Bazlı Deneme:


    Nakit desteği alan katılımcıların iş bulma oranında ve ekonomik aktivitesinde artış gözlemlendi. Ayrıca psikolojik iyileşme, stres azalma gibi sosyal göstergelerde olumlu farklar rapor edildi.

Bu örnekler, evrensel gelirin tek tip bir politika olmadığını, farklı ekonomik, sosyal ve politik bağlamlarda farklı sonuçlar verebileceğini gösterir.



8. GELECEĞE DAİR ÖNGÖRÜLER

Otomasyon ve yapay zekâ yatırımları arttıkça, bazı mesleklerin ortadan kalkacağı veya dönüşeceği sıkça vurgulanıyor. Evrensel gelirin bu süreçle bağlantısı şöyle okunabilir:

  • İş Değişiminin Hızı: Robotların maliyet-etkin olması, firmaların hızla otomasyona geçmesini teşvik edebilir. Bu da kısa vadede işsizliği artırabilir.

  • Yeniden Eğitim (Reskilling) Gerekliliği: Modern ekonomilerde işgücünün eğitimi ve dönüşümü için çok büyük bütçeler gerekir. Evrensel gelir, bu dönüşüm sürecinde “gelir kaybı” endişesini azaltarak insanlara eğitim alacak zaman ve olanak sağlayabilir.

  • Toplumsal Stabilizasyon: Yüksek işsizlik toplumlarda büyük gerilimler yaratabilir. Evrensel gelir, sosyal dengeleri koruyacak bir “emniyet supabı” olarak görülebilir.

  • Uzun Vadeli Sürdürülebilirlik: Sürekli artan otomasyon kârları ve kaynakların daha az işgücüne ihtiyaç duyması, “devletin vergi tabanını” daraltabilir. Yeni vergilendirme modelleri (örneğin, karbon vergisi, robot vergisi, dijital hizmet vergileri) devreye sokulmazsa, evrensel gelirin finansmanı da zora girebilir.



9. SON SÖZ

Evrensel gelir, tarihsel ve felsefi açıdan farklı köklerden beslenen, ekonomik kuramlarda farklı yorumlara tabi tutulan ve dünya genelinde çeşitli pilot projelerle test edilen bir fikirdir. Özü itibariyle bireylere “yaşamlarını idame ettirecek, özgür ve insanca bir hayat sürecek kadar gelir” sağlamayı amaçlar.

  • Tarihsel Gelişim: Thomas More, Thomas Paine gibi öncülerden modern ekonomistlere uzanan geniş bir düşünce silsilesi.

  • Felsefi Arka Plan: Adalet, özgürlük ve eşitlik kavramlarının yeniden tanımlanması.

  • Modern Uygulamalar: Farklı ülkelerde, farklı ölçeklerde yürütülen deneyler ve rapor edilen (çoğunlukla olumlu) sonuçlar.

  • Kritik Soru: Finansman, enflasyon baskısı, işgücü davranışları ve politik irade gibi çok yönlü faktörler. UBI’nin hayata geçirilmesi ancak çok boyutlu bir yaklaşım, güçlü bir toplumsal/siyasal mutabakat ve uygulanabilir bir ekonomik model ile mümkün görünüyor.


 
 
 

Comments


Evrensel gelir, Temel Gelir hakkında her şey.

Contact Us

Contact us

bottom of page